Zamanın eskitemediği Nêrûbend yakısı, bel ve boyun fıtığı başta olmak üzere disk ve kemik problemlerinde bitkisel tedavi yöntemi olarak tercih edilmeye devam ediyor.
Teknoloji ve bilime bağlı olarak tıp dünyasının gelişmesine rağmen halen doğadan elde edilen bitkisel ve doğal ürünler hastalıkların tedavisinde bir yöntem olarak tercih ediliyor. Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Sûka Kevin’de (Eski Çarşı) Halit Gelişken (59), 30 yıldır oğluyla birlikte Nêrûbend (karasakız) yakısı yapıyor. Beytüşşebap ilçesine bağlı Pîrosa ve Zeviyan köylerinde yetişen ot, sonbahar aylarında toplanıyor. Nêrûbend, bel, boyun fıtığı başta olmak üzere disk ve kemik problemlerinde bitkisel tedavi yöntemi olarak tercih ediliyor. Özellikle yaylaya çıktıkları için hastaneye erişimi zor olan koçerler, kas ve benzeri ağrılarını dindirmek için bu yakıyı kullanıyor. Yakı, bitkinin donmuş hali olduğu için ısıtılıp yumuşatıldıktan sonra kullanılıyor.
Nêrûbendin Yapılışı
Halit Gelişken, Nêrûbendin yapılışını şu şekilde anlattı: “Ot bize Beytüşşebap ilçesine bağlı Pîrosa ve Zeviyan köylerinden geliyor. Otu kestikten sonra silindir içerisinde parçalara ayırıyor ve ateşte ısıtıyoruz. Daha sonra da beyaz bir beze (capon) yapıştırıyoruz. Bu seviyeyi geçtikten sonra sararak satıyoruz.”
Kalınlığı Hastalığa Göre Değişiyor
Gelişken, Türkiye’nin her tarafından sipariş aldıklarını ifade ederek, “Daha çok kemik hastalıklarına iyi geliyor. Biz hastalığa göre Nêrûbendi kalın veya ince yapıyoruz. Mesela kemik fazla zarar görmüşse kalın yapıyoruz. Sayı talebe göre değişebiliyor. Her yıl 100 kilo ot alıp yakı yapıyorum. Tanesini de 13 TL’ye satıyoruz.”
Yakı yapımını, bu yöntemin unutulup gitmemesi için çocuklarına da öğrettiğini dile getiren Gelişken, zor bir işlem olduğu için herkesin yapamadığını belirtti. (MA / Zeynep Durgut – Kadri Esen)
