Tayfun Bilgin, Volkan İncüvez ve Kemal Begtaş 23 Ekim 19.30’da Aziz Vukolos Kilisesi’nde bir araya geldi. Mekanın aurasının sanatsal üretim süreçlerine etkisi üzerinde duran Mahal Aura, dinleyicilerini büyüledi.
İzel GRACA
Aziz Vukolos’un atmosferiyle bütünleşen Mahal Aura dinleyicilerini büyüledi. Dinleyicilerin büyük ilgiyle bu deneyime eşlik ettiği konser, doğaçlamalarla başladı. Müziğe, Musa Ersoy’un atölyesinde bulunan odunlardan yapılan ‘shaker’ ve atölyede kaydedilen sesler eşlik etti. Tayfun Bilgin; Ahmet Bilgin ve Musa Ersoy’un atölyesinden anladıklarını ve hissettiklerini seslendirmeye çalıştıklarını söyleyerek dinleyicileri selamladı.

İlerleyen dakikalarda Volkan İncüvez, Mahal Aura projesi sergisinde sergilenen ve atölyedeki buluntulardan oluşan ‘vantilötar’ adlı enstrümanın oluşum sürecinden bahsetti ve ‘vantilötar’ kendine has tınısını ile ilk defa dinleyici karşısına çıktı.
Doğaçlamaların ardından, Hanife Buğurcu’nun, Ahmet Bilgin’in yaptığı pantograf makinesi ile ürettiği ‘Pantograf ve Kuyu’ adlı eserindeKİ kelimelerle oluşturulan, albümün son şarkısı olan James Dean adlı eser seslendirildi. Esere kemanıyla Ezgi Tekin eşlik etti.
Mekanın, sanatsal üretim süreçlerine olan etkisine odaklanan Mahal Aura grubu yaptığı doğaçlamalara dinleyicilere, icra mahallinin doğaçlamaların üretim sürecindeki etkisini ve mekanla hemhal olma durumunu deneyimletti. Dinleyicilerin büyük beğenisini kazanan Mahal Aura, albümün diğer parçalarından olan ‘Ahmet Bilgin Hikayesi’, ‘Musa Amcanın Atölyesi’ ve ‘Hızar’ı seslendirdikten sonra alkışlar eşliğinde konserini sonlandırdı.

Mahal Aura Sanat Projesi Nedir?
Mahal Aura, iki ustaya ait atölye mekanlarıyla farklı disiplinlerden gelen sanatçıların ilişkilenmesini hedef edinmiş bir sanat projesidir. Projenin işitsel kısmında yer alan farklı geçmişlere sahip üç müzisyen (Kemal Begtaş, Volkan İncüvez ve Tayfun Bilgin) diğer sanatçılarla bu mekanların atmosferini deneyimleyip, bunu ortaya çıkan ses ürünlerine yansıtmayı hedeflediler. İkisi de enstrüman yapımının ana malzemesi ahşap işçiliği üzerine yoğunlaşan bu atölyelerde enstrüman üretimini tecrübe ettiler. Süreç içinde bu iki atölye mekanındaki canlı performanslar ve oradaki buluntu nesnelerle ya da ustaların sesleriyle etkileşen stüdyo çalışmaları ile projenin işitsel kısmının ana hattı oluşturuldu.
(Proje tanıtım metninden alınmıştır.)
Proje müzisyenlerini yakından tanıyalım:

Tayfun Bilgin Kimdir?
1976 Ankara doğumludur. Marmara GSF Sinema-Tv Bölümü’nü takiben Müzik Bilimleri’nde yüksek lisansını tamamladı. D.E.Ü Güzel Sanatlar Enstütüsü Film Tasarımı bölümünde doktora çalısmalarını sürdürmektedir. On üç yıldır çeşitli üniversitelerin iletişim fakültelerinde ‘görsel işitselde ses ve müzik’ konulu dersler vermektedir. Profesyonel faaliyetleri arasında radyo jingle’ı yapımcılığı, sahne üstü müzisyenliği, ses editörlüğü bulunmaktadır.

Volkan İncüvez Kimdir?
1983 Giresun doğumludur. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı’ndan mezundur. Geleneksel ve makamsal müziği ney, vokal, çağlama, perdesiz ve elektrik gitar gibi enstrümanlarla icra ederken her projesinde farklı bir müzikal derinliğe uzanan modern dokular yaratmayı amaçlar. İlk albümü Kün (2019), bir uzay- zaman yolculuğunu, nefesin ney içindeki yolculuğu ile tasvir ediyorken, ilk çok sesli konsept ney albümü olarak da karşımıza çıkıyor. İkinci solo albümü Mahal (2019) ise yüzünü öze dönmüş bir Klasik Türk Müziği icrasına öykünüyor. Ney ve klasik perdesiz gitar ile icra edilen repertuar, Sultan 3. Selim’den (d. 1761) Gevheri Sultan Fatma Osmanoğlu’na (d. 1904) kadar uzanıyor. Ayrıca 2020 Şubat ayında da Quartet’i ile yayınladığı ”Live Session I” albümün de fikirlerini geleneksel müzikten alıp bu müziği, modern armoni ve aranjeler, elektronik soundlar ile bas gitar, gitar, sytnh ve davul enstrümanlarıyla yorumluyor. Volkan aynı zamanda Hepyek, Derun, Debdebe, Ebren Trio, Kırkbinsinek, Gözyaşı Çetesi gibi gruplar ve solo projelerinde icra ve üretime devam ederken, son olarak, karantina döneminde kaydettiği ve tüm sağlık çalışanlarına ithaf ettiği ”Yeni Dünya” isimli albümü ile karşımıza çıkıyor.

Kemal Begtaş Kimdir?
1959 İzmir doğumludur. Lisans eğitimini D.E.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Tasarım Bölümünde tamamladıktan sonra iç dekorasyon, vitray tasarım ve fotoğraf alanında çalışmalarını yürüttü. Müziğe olan ilgisi sebebiyle Londra’ya yerleşip, 1996 yılında Goldsmith Fine Art School of London–Sound Engienerring’ten mezun oldu. Londra’da da birçok müzik kayıt stüdyosunda çalışmasının yanı sıra iç mimari alanında vitray atölyelerinde de çalışmaya devam etmiştir. İngiltere’de Nothingface, Fantazia, Specific, Hubble & Buble, Türkiye’de ise Mozaik, Her Halükarda, Fereecolors, Akın Eldes Quartet, Nekropsi gibi müzik guruplarında yer almıştır. Çalışmalarını İzmir’de kendi stüdyosunda sürdürmektedir.
Albümü dinlemek için tıklayınız: https://mahalaura.com/album/